16 Mayıs 2016 Pazartesi

Eğitimde Teknoloji



   Teknoloji kullanımı eğitimi nitelikli hale getirir. Nitelikli eğitim için teknoloji olmazsa olmazdır.
               Öncelikle bu varsayımın yanlışlığını ortaya koyan argüman teknoloji karşısında insanın nesneleşmesidir. Sayıca sahipliğin çok önemli görüldüğü teknoloji rekabetinin had safhada yaşandığı günümüzde teknolojiye ulaşan insan sayısı ve kullanım düzey ve amaçları değil, teknolojinin miktarı karşısında insan bir figür olmaktan öte gidemez. Bunun tam tersi olarak insanın teknoloji kullanımının öznesi olma gereksinimi ve kullanımın niteliğinin tartışılması gerekliliği teknolojinin sadece varlığının eğitsel nitelik ölçütü olarak kullanılmasının yetersiz olduğunu kanıtlar. 

         Teknoloji kullanımı eğitimde eşitlik sağlanmasına yardımcı olacaktır. Çünkü aynı içeriğe sahip program her öğrenciye kusursuz bir biçimde aktarılabilecektir.
               Ancak bu varsayımda özellikle ülkemizde var olan teknolojik eşitsizlik göz ardı edilmektedir. Teknolojik imkanları yetersiz olan bir okula göre bu imkanlara sahip okulun eğitim olanakları farklı olacaktır. Bu da eşitlik sağlaması bir yana başlı başına eşitsizlik üreten bir konuma denk getirecektir, teknoloji kullanımını. Varlıklı ve yoksul okulların da teknolojiye ulaşma şansları birbirinden farklı olacağına göre bu durum eğitimde bir ikici yapıya neden olacaktır. Bu durum yoksul okuldaki birçok öğrencinin daha temel ihtiyaçları karşılanamamışken, sahip olma hırsıyla teknoloji ile donatılan varlıklı okulda bir kaynak israfına neden olacaktır.

         Teknoloji kullanımı ile aynı içeriğin zengin bir biçimi, eğitim sistemine aktarılarak, standart ve eşit eğitim sağlanabilecektir.
               Bu varsayımla ortaya atılan zenginleşen içerik aslında tam olarak tanımlanamayacak kadar karmaşık bir yapıya sahiptir. Öncelikle bu içeriğin niteliği kuşkuludur. Çünkü özelikle bilgisayar ve internet ile bilgilerin denetim ve takip edilebilme sorunu ortaya çıkmıştır. İnternetin bilgi yoğunluğu yetişkinleri bile saatlerce hiç istemedikleri şekilde oyalayabilirken, eğitim gibi genç kuşakların yetiştirildiği bir sistemde içeriğin bu şekilde başıboş bırakılması düşünülemez. Bu da yoğun anlamda kısıtlama ve denetim gerektiren bir eğitim anlayışını ortaya çıkarır. “Öğrencilerin bilgisayarda kullandıkları içerik tam anlamıyla kısıtlanmalıdır ve istenmeyen hiçbir duruma yer verilmemelidir” katılığında bir anlayışla eğitim sürdürülemez. Burada varsayılan içeriğin ne kadarının eğitimsel değeri olup olmadığı da tartışma konusudur. Çünkü bireyler önlerine gelen içeriğe müdahale edememektedir. Tamamen sanal ve kısıtlayıcı anlamda verilen bu içerik yaşamsal anlamda beklenildiği kadar da öğrencilere zevk vermemektedir.
                                     

         Teknoloji kullanımı ile eğitimde sınırsız bir kütüphaneye adım atılır ve öğrenmeler bu oranda zenginleşir.
               Aslında burada ortaya atılan sınırsızlık düşüncesi mevcut öğretim programı ile karşılaştırıldığında öğrenci ve öğretmenlerde sonsuz bilgi ile karşı karşıya olmak korkusunu da beraberinde getirmektedir. Mevcut program yoğunluğu nedeniyle eleştirilirken bir yandan da bu yoğunluğu daha da anlaşılmaz hale getirecek sonsuzluk duygusu yaratılması eğitimde varsayılan iyileşmeye yardımcı olacak gibi görünmemektedir. Burada internet ile birlikte istenmedik bilgilerin de sürece katılması ve bu bilgilerin kontrolünün neredeyse imkansız olması da birer sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kontrol edilmesi güç içeriğin öğrencileri program dışı kaynaklarla meşgul edecek olması da ayrı bir sıkıntı yaratacaktır.

         Teknoloji kullanımının artırılması eğitim sisteminin amaçlarını gerçekleştirecek davranışlar üretecektir.

               Bu varsayımda belirtilen davranışlardan bir kısmının üretilmesi söz konusu olacaktır. Ancak teknoloji kullanımının artırılması bu davranışlar dışında sonuçlar da üretecektir. Bunlardan ilki zaten yıllardır sıkıntı yaşanan eğitimde tesis ve donanımlar için kaynak arayışında olacaktır. Okullar bu süreçte mecbur kalarak kamu finansmanı dışı yollara(veli, öğrenci, zengin işadamları) başvurup kaynak arayacaktır. Bunlarla beraber eğitimin ticarileşmesi ve gelir farklılıklarının oluşturacağı donanım dengesizliği de karşımıza çıkacaktır.Eğitimde kullanılan bilgisayar ve ekli araçları şu şekilde sıralanabilir 
·         Yazı yazma amacıyla yazı tahtası(Karatahta,Akıllı tahta),
·         Yazı yazma ve resim çizme amacıyla kalem, kağıt, boya, daktilo,
·         Ses kaydedici cihaz,
·         Görüntü kaydedici ve üzerinde islem yapılabilen video vb.,
·         Sesli mesaj ve müzik dinlemek için teyp,
·         İnternet aracılığı ile sesli iletişim ve tele-konferans için telefon,
·         Yazılı mesaj olarak e-posta,
·         Yazılı metinleri arşivleme ve kaydetme için kütüphane,
·         İnternet ve medyaya ulaşma işlevi ile gazete ve TV

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.