Teknoloji kullanımı eğitimi nitelikli hale
getirir. Nitelikli eğitim için teknoloji olmazsa olmazdır.
Öncelikle bu varsayımın
yanlışlığını ortaya koyan argüman teknoloji karşısında insanın nesneleşmesidir.
Sayıca sahipliğin çok önemli görüldüğü teknoloji rekabetinin had safhada yaşandığı
günümüzde teknolojiye ulaşan insan sayısı ve kullanım düzey ve amaçları değil,
teknolojinin miktarı karşısında insan bir figür olmaktan öte gidemez. Bunun tam
tersi olarak insanın teknoloji kullanımının öznesi olma gereksinimi ve
kullanımın niteliğinin tartışılması gerekliliği teknolojinin sadece varlığının
eğitsel nitelik ölçütü olarak kullanılmasının yetersiz olduğunu kanıtlar.
Teknoloji kullanımı eğitimde eşitlik
sağlanmasına yardımcı olacaktır. Çünkü aynı içeriğe sahip program her öğrenciye
kusursuz bir biçimde aktarılabilecektir.
Ancak bu varsayımda özellikle
ülkemizde var olan teknolojik eşitsizlik göz ardı edilmektedir. Teknolojik
imkanları yetersiz olan bir okula göre bu imkanlara sahip okulun eğitim
olanakları farklı olacaktır. Bu da eşitlik sağlaması bir yana başlı başına
eşitsizlik üreten bir konuma denk getirecektir, teknoloji kullanımını. Varlıklı
ve yoksul okulların da teknolojiye ulaşma şansları birbirinden farklı olacağına
göre bu durum eğitimde bir ikici yapıya neden olacaktır. Bu durum yoksul
okuldaki birçok öğrencinin daha temel ihtiyaçları karşılanamamışken, sahip olma
hırsıyla teknoloji ile donatılan varlıklı okulda bir kaynak israfına neden
olacaktır.
Teknoloji kullanımı ile aynı içeriğin zengin bir
biçimi, eğitim sistemine aktarılarak, standart ve eşit eğitim
sağlanabilecektir.
Bu varsayımla ortaya atılan
zenginleşen içerik aslında tam olarak tanımlanamayacak kadar karmaşık bir
yapıya sahiptir. Öncelikle bu içeriğin niteliği kuşkuludur. Çünkü özelikle
bilgisayar ve internet ile bilgilerin denetim ve takip edilebilme sorunu ortaya
çıkmıştır. İnternetin bilgi yoğunluğu yetişkinleri bile saatlerce hiç
istemedikleri şekilde oyalayabilirken, eğitim gibi genç kuşakların
yetiştirildiği bir sistemde içeriğin bu şekilde başıboş bırakılması
düşünülemez. Bu da yoğun anlamda kısıtlama ve denetim gerektiren bir eğitim
anlayışını ortaya çıkarır. “Öğrencilerin bilgisayarda kullandıkları içerik tam
anlamıyla kısıtlanmalıdır ve istenmeyen hiçbir duruma yer verilmemelidir”
katılığında bir anlayışla eğitim sürdürülemez. Burada varsayılan içeriğin ne
kadarının eğitimsel değeri olup olmadığı da tartışma konusudur. Çünkü bireyler
önlerine gelen içeriğe müdahale edememektedir. Tamamen sanal ve kısıtlayıcı
anlamda verilen bu içerik yaşamsal anlamda beklenildiği kadar da öğrencilere
zevk vermemektedir.
Teknoloji kullanımı ile eğitimde sınırsız bir
kütüphaneye adım atılır ve öğrenmeler bu oranda zenginleşir.
Aslında burada ortaya atılan
sınırsızlık düşüncesi mevcut öğretim programı ile karşılaştırıldığında öğrenci
ve öğretmenlerde sonsuz bilgi ile karşı karşıya olmak korkusunu da beraberinde
getirmektedir. Mevcut program yoğunluğu nedeniyle eleştirilirken bir yandan da
bu yoğunluğu daha da anlaşılmaz hale getirecek sonsuzluk duygusu yaratılması
eğitimde varsayılan iyileşmeye yardımcı olacak gibi görünmemektedir. Burada
internet ile birlikte istenmedik bilgilerin de sürece katılması ve bu
bilgilerin kontrolünün neredeyse imkansız olması da birer sorun olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bu kontrol edilmesi güç içeriğin öğrencileri program
dışı kaynaklarla meşgul edecek olması da ayrı bir sıkıntı yaratacaktır.
Teknoloji kullanımının artırılması eğitim
sisteminin amaçlarını gerçekleştirecek davranışlar üretecektir.
Bu varsayımda belirtilen
davranışlardan bir kısmının üretilmesi söz konusu olacaktır. Ancak teknoloji
kullanımının artırılması bu davranışlar dışında sonuçlar da üretecektir.
Bunlardan ilki zaten yıllardır sıkıntı yaşanan eğitimde tesis ve donanımlar
için kaynak arayışında olacaktır. Okullar bu süreçte mecbur kalarak kamu
finansmanı dışı yollara(veli, öğrenci, zengin işadamları) başvurup kaynak
arayacaktır. Bunlarla beraber eğitimin ticarileşmesi ve gelir farklılıklarının oluşturacağı
donanım dengesizliği de karşımıza çıkacaktır. Eğitimde kullanılan bilgisayar ve ekli araçları şu şekilde sıralanabilir
·
Yazı yazma amacıyla yazı tahtası(Karatahta,Akıllı tahta),
·
Yazı yazma ve resim çizme amacıyla kalem, kağıt,
boya, daktilo,
·
Ses kaydedici cihaz,
·
Görüntü kaydedici ve üzerinde islem yapılabilen
video vb.,
·
Sesli mesaj ve müzik dinlemek için teyp,
·
İnternet aracılığı ile sesli iletişim ve tele-konferans
için telefon,
·
Yazılı mesaj olarak e-posta,
·
Yazılı metinleri arşivleme ve kaydetme için
kütüphane,
·
İnternet ve medyaya ulaşma işlevi ile gazete ve
TV
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.