21 Nisan 2016 Perşembe

OKUNMASI GEREKEN İLK 6 KİTAP


OKUNMASI GEREKEN İLK 6 KİTAP





  Ateşböceği Yolu, sevgi, arkadaşlık, dostluk ve samimiyet üzerine yazılmış duygu yüklü bir roman.Kitap, Tully ve Kate adlarındaki iki kızın çocukken başlayan ve gittikçe artan dostluklarının hikayesini anlatmaktadır. Tully, büyükannesi tarafından büyütülmüş bir kızdır. İçki ve alkol bağımlısı olan annesi onu bir çok kere terk edip geri dönmüştür. Ancak hiçbir dönüşünde uzun süre kalamamış, tekrar gitmek zorunda kalmıştır. Tully, annesiz büyüdüğü için bir yanı hep eksik kalmış ve bunun yükünü omuzlarında taşımıştır. 
      Kate ise, ailesiyle beraber sevginin eksik olmadığı bir evde büyümüştür. Ancak Kate, dışarıda ve okulda içine kapanık ve arkadaşlık kurmakta zorlanan bir kız olmuştur. Bir gün Tully’nin annesi geri döner ve beraber Ateşböceği Yolu’ndaki evlerine taşınırlar. Kate de bu sokakta oturmaktadır. Kate, güzel ve havalı bir kız olan Tully’ye hayran kalır. Tully kısa süre içinde okuldaki herkesin dikkatini çeker ve okulun en havalı kızlarından biri olur. Annesinin ilgisizliği yüzünden geceleri dışarı çıkmaya ve partilere katılmaya başlar. Bir gün bu partilerden birinde tecavüze uğrar. O gece yanında olup ona destek olan tek kişi Kate olur. Böylece sonsuza dek sürecek olan bir dostluğun temelleri o gece atılmış olur.Daha sonrada devam eder bu dostluk.Gerçekten böyle dostluklar var mıdır diyeceğiniz ve hayran kalıcağınız bir roman...





 New York’un en gözde dedektifiyken, basının kendisine yakıştırdığı isimden hep rahatsız olmuştu: Süper Dedektif. Bir bulmacayla karşılaştığında, mutlaka çözmek isterdi. Gurney’e göre her bulmacanın çözümü için mutlaka bir ipucu vardı.
Peki ya bu sefer yoksa?
Düğün günü öldürülen bir gelin… Ve olaya tanıklık eden yüzlerce davetli. Cinayeti kimin işlediği ortada, herkes kendinden emin ama ya hepsi zekice bir illüzyonla yanıltılıyorsa… Cinayet silahı dahil birçok detayda sürpriz akıl oyunlarını gördüğünde, Gurney tam bir psikopatla karşı karşıya olduğunu anlar. Kim daha zeki: Gurney mi, yoksa müthiş bir illüzyondan ibaret katil mi? John Verdon’dan, akıl oyunlarının iç içe geçtiği, sıra dışı bir roman.




 19. yüzyıl Rus yazarlarından Dostoyevski'nin ilk romanıdır.İnsancıklar, mektup-roman tarzında kaleme alınmış kısa ve toplumsal içerikli bir romandır. Dostoyevski'nin acıma duygusu daha bu ilk eserinde bile belirgindir. Roman, yaşlı bir katibin küçük bir kıza olan aşkını ve bu kıza karşı gösterdiği saygınlık çabalarını konu alır. İnsancıklar Dostoyevski'nin ilk yapıtı olmasına rağmen en önemli romanlarından biri sayılır.Yıl 2016. 170 yıl sonra Dostoyevski her kuşağın başucu yazarlarından olma özelliğini koruyor ve İnsancıklar, onun dünya edebiyatına ilk armağanı...




     Aşk ve Gurur, Jane Austen'ın yirmi bir yaşlarındayken yazdığı ikinci romanı, mutlaka okunması gereken akıcı bir dille yazılmış en güzel klasiklerden biridir. Türkiye'de büyük çoğunlukla Aşk ve Gurur adıyla bilinse de, orijinal adı olan 'Pride and Prejudice'nin karşılığı Gurur ve Önyargı'dır.
Aşk ve Gurur, taşralı bir beyfendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar, ama "ilk izlenim"i tersine çevirmekte gecikmez: Soyluluk ve servetten kaynaklanan "gurur" ile elizabeth'in ailesinin soylu olmayışı karşısında beslediği "önyargı", Darcy'yi mesafeli davranmak zorunda bırakır. Elizabeth'in davranışında da hem özsaygının uyandırdığı "gurur", hem de Darcy'nin züppeliği karşısındaki "önyargı" etkili olur. Zeki ve coşkulu Elizabeth yalnızca Austen'ın en çok sevdiği kadın kahramanı değil, aynı zaman bütün İngiliz edebiyatının en çok ilgi uyandıran kadın roman kişiliklerinden biridir.
Sıradan insanların günlük yaşamlarını işleyerek romana ilk kez belirgin bir modern nitelik kazandıran Austen'ın en sevilen romanlarından biridir.



Öykü,Gregor Samsa'nın bir sabah kendini dev bir böceğe dönüşmüş bulmasıyla başlar ve hayatındaki değişiklikleri anlatarak devam eder.Ailesinin geçimi için gezici bir pazarlamacı olarak ağır bir şekilde çalışmaktadır. Bir sabah büyük bir böcek olarak uyanır.Grete, Gregor'un küçük kız kardeşi ve dönüşümden sonra bakıcısıdır. Başlarda Grete ve Gregor'un iyi bir ilişkisi vardır ancak zamanla bu ilişki azalır. En başta onu beslemek ve odasını temizlemek için Grete gönüllü olsa da öykü ilerledikçe daha sabırsız olup, inadına ve kasıtlı bir biçimde odaya pis yemekler getirir. Grete, keman çalar ve konservatuvara gitme hayalleri kurar. Gregor da, bu hayali gerçekleştirmek için çalışmaktaydı ve Noel arifesinde bunu açıklayacaktı. Gregor'un dönüşümünden önce aileye gelir sağlamak için bir dükkânda tezgahtar olarak çalışmaktadır. Öykünün başında sempatik gözüken karakter zamanla bu sempatisini kaybeder.Gregor'un babasının Gregor'un patronuna büyük bir borcu vardır. Bu yüzden, Gregor nefret etse de işinden ayrılamaz. Bay Samsa, Gregor'un çalıştığı zamanlarda tembel ve yaşlıdır. Ancak dönüşümden sonra Gregor para kazanamadığı için Bay Samsa çalışmaya başlar.Samsa'lar gelir elde etmek için birlikte yaşamak üzere üç kiracıyla anlaşırlar. Kiracılar çok huysuzdur ve evdeki kirliliğe dayanamamaktadırlar. Gregor'u fark edip olağanüstü büyüklükte bir böcek olduğuna inanırlar ve aileyi dava açmakla tehdit ederler.Kafka'nın en popüler eseri sayılabilir.Dünya klasikleri arasında yer alır.

İkinci şanslar durağından yalnızca bir defa geçebilirsiniz…

Çünkü bazen hayalini kurduğumuz sevgi, bırakıp gittiğimiz yerde kalakalmıştır. Kimimiz ilk seferde istediğimizi elde edemeyip hayata küsmeyi, üzülmeyi tercih ederken, kimimiz pes etmeyip mutluluk için kendimize ikinci bir şans veririz. Ve o mutluluk bazen bakmayı hiç düşünmediğimiz, geçmişimizin tatlı anılarından birinde saklıdır.

Küçük, şirin bir kasaba… Cordelia’nın şikayet etmeye hakkı yok; mükemmel bir ailesi, çok sevdiği bir işi, hatta bir erkek arkadaşı bile var, ya da öyle denilebilir. Ancak ilk aşkların asla unutulamadığı gerçeği, ilk aşkı Liam çıkıp geldiğinde suratına tokat gibi çarpacaktır.

Cordelia ve Liam geçen onca senenin ardından, birbirlerini unuttuklarını düşünürken; kaderin onlara oynayacağı tatlı sürprizden habersizdiler.

“Leziz bir turta kenarı yiyormuşçasına tatlı hisler uyandıran hikayelerin yazarı.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.