27 Nisan 2016 Çarşamba
23 Nisan 2016 Cumartesi
Bilim
Bilim bizim hayatımızda önemli bir etkendir.Bilim geliştikçe hayatımızda gitgide değişiyor.Örneğin Edison ampulü bulmadan önce ışık kaynağı olarak mum,gaz lambası vb.gibi kaynaklardan yararlanılıyordu.Hatta günümüzde artık kendiliğinden açılabilen lambalar var.İşte bilimin gelişmesi bu yüzden önemlidir.Bilimin gelişmesi demek hayatımızın kolaylaşması demektir.Bir tane daha örnek verecek olursak televizyonlar icat edilmeden önce radyolar vardı.İnsanlar haberleri ilk başta radyolardan dinleyerek Dünya'dan haberdar olabiliyorlardı.Ondan sonra televizyonlardan siyah beyaz görüntülerle izlemeye başladılar.Daha sonra ilerleyen yıllarda insanlar insanlar televizyonlardan renkli görüntülerle izleyerek daha iyi bir şekilde izlemeye başladılar.Görüyorsunız ki bilim geliştikçe insan hayatının kolaylaşmasında büyük bir rol oynar.
Bilgisayar ve İletişim
Bilgisayarlar artık iletişimde büyük rol oynuyor.İnsanlar telefonlardan çok whatsapp ya da e-mail göndererek iletişim kuruyorlar.Eskiden insanlar uzaktaki tanıdıklarıya iletişim kurabilmek için mektup ,daha da eskilere gidersek posta güvercinleri önemli yer tutuyordu.Artık günümüzde mektup denen bir şey kalmadı.Bana sorucak olursanız eski dönemler daha iyiydi.Çünkü bu bilgisayarlar tabiki yararlı fakat günümüzdeki insanlar bunu çok abarttılar.İnsanlar artık yüz yüze görüşmeyi bile tercih etmiyor.Şimdi size soruyorum.Eski dönem mi daha iyi yoksa günümüz mü?
Tabiki bilgisayarlar iletişim konusunda yararlı.Fakat biz insanlar bunu çok abarttık.Bilgisayarın iletişim konusundaki yararlılığından bahsedersek şöyle bahsedebiliriz mesajlarımız hemen karşıdaki insana ulaşabiliyor.Çok rahat bir şekilde iletişim kurabiliyoruz.Sevimli gülücükler gibi işaretler atarak mesajlarımızı saminiyetleştiriyoruz.Uzaktaki insanlara mesaj göndermek tamam mantıklı ama yakındaki insana mesaj göndermek ne alaka...
Demek istediğim şu :Yakınındaki insana telefondan mesaj atarak ihmal edersin.Hiçbir şey yüz yüze iletişim kurmanın yerini tutmaz.
Tabiki bilgisayarlar iletişim konusunda yararlı.Fakat biz insanlar bunu çok abarttık.Bilgisayarın iletişim konusundaki yararlılığından bahsedersek şöyle bahsedebiliriz mesajlarımız hemen karşıdaki insana ulaşabiliyor.Çok rahat bir şekilde iletişim kurabiliyoruz.Sevimli gülücükler gibi işaretler atarak mesajlarımızı saminiyetleştiriyoruz.Uzaktaki insanlara mesaj göndermek tamam mantıklı ama yakındaki insana mesaj göndermek ne alaka...
Demek istediğim şu :Yakınındaki insana telefondan mesaj atarak ihmal edersin.Hiçbir şey yüz yüze iletişim kurmanın yerini tutmaz.
22 Nisan 2016 Cuma
Kablosuz Ağlar
Kablosuz Yerel Ağ (WLAN), ağ kabloları kullanılmadan bilgisayarları birbirine bağlar. Bilgisayarlar, birbirilerine veri göndermek için radyo iletişimini kullanır. WLAN'da erişim noktası ya da kablosuz yönlendirici adı verilen bir telsiz iletişim aygıtı ağ bilgisayarları arasında bağlantı kurar ve Internet ya da ağ erişimi sağlar. Diğer kablosuz bilgisayarlarla doğrudan iletişim kurabilir, ya da kablosuz bir erişim noktası üzerinden varolan bir ağa bağlanabilirsiniz.
21 Nisan 2016 Perşembe
Sosyal Ağların Zararları
Geçmişi 1800-1900 lü yıllara dayanan sosyal ağlar kavramı düzenli olarak ilk Norveçte kullanılmaya başladı o zamanlar gerek kültürel yapısının baskınlığından gerekse ekonomik zorluklardan Türkiye bu sisteme ayak uyduramamıştı.
Ancak zamanla bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiyede de ekonomi ilerledi ve herkesin evlerine iş yerlerine bilgisayarlarla birlikte sosyal ağlar girmeye başladı. Türkiye şu an tüm kullanan ülkeler arasında en çok kullanıcıya sahip dördüncü ülkedir. Sosyal ağ tanım olarak bireylerin kendilerini ifade etmelerini, yakınlarıyla bağlarını yer ve zaman sınırlaması olmadan güçlendirmeyi, yeni kişilerle tanışıp fikir alışverişinde bulunmayı sağlayan temel unsurdur. Sosyal ağ günümüz insanının yitirmeye başladığı büyükleri, hastaları ziyaret ya da bir kahve sohbetlerini geri getirmeye çalışmaktadır. Bu alanda sadece yakın ziyaretleri değil bireylerin takıldıkları konularda bu konuyla uzmanlaşmış insanlardan yardım almalarını sağlar.
Bu günlerde yapılan anketlerle bu çalışmalar desteklenmeye çalışılmaktadır. Sosyal ağ sitelerini bireyler sadece paylaşım sitesi olarak kullanmamakta farklı çevrelerden yakın arkadaşlar bulmak için, çevrelerindeki kişilerden edinemedikleri dini bilgileri farklı kişilerden edinmek için de kullanmaktadırlar.
Ayrıca bu itelerde kişi tekdüzelikten, dayatmalıktan kurtulup kendi fikirlerini ortaya koyarak tartışma ortamı oluşturuyorlar. Oluşan tartışma ortamı hem yeni fikirlerin oluşmasını hem de kişilerin bakış açılarının değişmesini sağlıyor.
Ancak zamanla bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiyede de ekonomi ilerledi ve herkesin evlerine iş yerlerine bilgisayarlarla birlikte sosyal ağlar girmeye başladı. Türkiye şu an tüm kullanan ülkeler arasında en çok kullanıcıya sahip dördüncü ülkedir. Sosyal ağ tanım olarak bireylerin kendilerini ifade etmelerini, yakınlarıyla bağlarını yer ve zaman sınırlaması olmadan güçlendirmeyi, yeni kişilerle tanışıp fikir alışverişinde bulunmayı sağlayan temel unsurdur. Sosyal ağ günümüz insanının yitirmeye başladığı büyükleri, hastaları ziyaret ya da bir kahve sohbetlerini geri getirmeye çalışmaktadır. Bu alanda sadece yakın ziyaretleri değil bireylerin takıldıkları konularda bu konuyla uzmanlaşmış insanlardan yardım almalarını sağlar.
Bu günlerde yapılan anketlerle bu çalışmalar desteklenmeye çalışılmaktadır. Sosyal ağ sitelerini bireyler sadece paylaşım sitesi olarak kullanmamakta farklı çevrelerden yakın arkadaşlar bulmak için, çevrelerindeki kişilerden edinemedikleri dini bilgileri farklı kişilerden edinmek için de kullanmaktadırlar.
Ayrıca bu itelerde kişi tekdüzelikten, dayatmalıktan kurtulup kendi fikirlerini ortaya koyarak tartışma ortamı oluşturuyorlar. Oluşan tartışma ortamı hem yeni fikirlerin oluşmasını hem de kişilerin bakış açılarının değişmesini sağlıyor.
Bu açılardan bakıldığında sitelerin hem ülke açısından hem de birey açısından çok yararlı olduğu gözükse de sosyal ağlar bazı yönlerden zararlı olabildikleri unutulmamalı ve bilinçli olunmalıdır. Örneğin küçük yaşlardaki çocuklar bu sosyal ağ denildiğinde ilk akla gelen facebook, twiter gibi sitelerde oyunlara dalmakta, kötü kişilerle arkadaşlıklar edinmeye başlamakta ve bunca boşa geçirilen zaman nedeniyle kendilerine düşen sorumlulukları yerine getirmemektedir.Sadece küçükler açısından değil yetişkin ebeveynler için de böyle sitelerde gereksiz yere geçirilen zamanlar hem bireyin kendi açısından hem de ülkenin geleceği açısından çok zararlar getirmektedir. Burada yapılması gereken tek şey her şeyin iyi yanının olduğu gibi kötü yanının da olduğunu unutmadan her şeyi yerinde ve zamanın da hem ülkenin hem de kendimizin yararına kullanmaktır.
Risk Alanları
1-Sosyalleşmeyi geciktirir/ya da zayıflatır.
2-Çeşitli tuzaklar olabilir.
3-Çocuklarımızı tembelleştirebilir.
4-Bazı hackerlerle karşılaşabilir ve de güvenliğinizi tehlikeye atabilirsiniz.
2-Çeşitli tuzaklar olabilir.
3-Çocuklarımızı tembelleştirebilir.
4-Bazı hackerlerle karşılaşabilir ve de güvenliğinizi tehlikeye atabilirsiniz.
Now You See Me (Sihirbazlar Çetesi)
Filmin, izleyen çoğu kişinin üzerinde de derin bir etki bırakacağını düşünüyorum. En azından çok keyifli bir 115 dakika geçireceklerinden eminim. Çünkü giz her zaman heyecan uyandırır.
Öyle ki sihirbazlık, insanların bilinmeyene duyduğu meraktan dolayı, tarihin çok eski çağlarından bu zamana kadar taşınmış, tiyatroda ve sinemada da yerini bulmuş…
Son yıllarda çekilen “The Prestige” ve “The Illusionist” gibi filmler de sihirbazlık-ilüzyon konulu başarılı filmlerden… Bu yıl çekilen “Now You See Me / Sihirbazlar Çetesi” ise, izleyicide derin bir etki bırakabilen, sürükleyici ve başarılı bir film. Yönetmen, Louis Leterrier, filmin doğası gereği, bilinmezden gelen merak duygusunu öne çıkararak, bizler için aksiyon- ilüzyon dolu bir görsel şölen hazırlamış.
- Filmin konusuna gelirsek… Kendilerine “dört atlı” adını veren dört sihirbaz, kimliğini bilmedikleri biri tarafından bir araya getiriliyor ve “Göz” adı verilen bir topluluğa girmek için yeteneklerini kanıtlamaya çalışıyorlar. Hiçbir kural ve yasa tanımadan, gelmiş geçmiş en iyi sihirbazlık gösterilerini sunmayı deniyorlar. Milyonların gözü önünde, seyircilerden birinin banka soymasına yardım ediyor, insanları dolandırıyor, zenginden alıp fakire veriyorlar. Fakat bu sırada işin içine FBI ve dolayısıyla aksiyon ve koşuşturmaca da giriyor. Tüm bu heyecanın içinde de izleyici olarak, filmin asıl sorusunun cevabını, yani bu dört sihirbazı kimin bir araya getirdiğini ve “Göz”ün başında kimler olduğunu bulmaya çalışıyorsunuz.
- Yukarıda filmin ikincisinin fragmanını izleyebilirsiniz.Haziranda sizlerle!
- Voleybol A.B.D'de 1895 yılındaWilliam C. Morgan tarafından geliştirilen hentbol, beysbol, basketbol ve tenisin karışımından oluşan oyundur.
- İlk başlarda ismi Mintonette olanDr. Haltead 1986 yılında isminiVoleybol olarak değiştirmiştir.
- İlk voleybol oyunu 1896 yılındaSpringfield Koleji'nde oynanmıştır.
- 1913'de ilk uluslararası turnuvaya Çin, Japonya, Filipinler katılmıştır.
- İlk başlarda her ülkenin kendine has kuralları olmuş, 1928'deUSVBA (Birleşmiş Devletler Voleybol Federasyonu)kurulmasıyla kurallar ortak olmuştur.
- İlk plaj voleybolu 1948'de yapılmıştır.
- Kadınların voleybola başlaması 1964'de Tokyo'da düzenlenen olimpik müsabakalarda gerçekleşmiştir.
- İlk dünya şampiyonu 1949'daÇekoslovakya olmuştur.
- Bayanlarda ilk dünya şampiyonu 1952'de Sovyetler Birliğiolmuştur.
- 1930'da ilk iki kişilik sahil oyunu oynandı.
- Bir voleybol maçında bir oyuncu yaklaşık 300 defa zıplıyor.
- Kaydedilen en uzun voleybol maçı 75 saat 30 dakika sürmüştür.
- 1900 voleybol için özel top üretilmeye başlandı.
- 1917 set sayısı 21'den 15'e düşürüldü.
- 1920 üç vuruş ve arkadan hücum kuralı eklendi.
- 2002 sahil voleybolu ölçüleri 8m x 8m
Basketbol
Basketbol Sporunun Özellikleri
Topu yerden 3.05 metre yükseklikteki bir çemberden geçirmeye çalışan beşer kişilik takımların elle oynadıkları oyun. Basketbol, aslen Kanadalı olan ve 39 yılını Amerika’da spor öğretmenliği yaparak geçiren Dr. James Naismith tarafından bulundu. İlk basketbol maçı 20 Ocak 1892 günü Springfield YMCA dershanesinde spor salonunda oynandı. Naismith oyunun esaslarını 13 ana maddede topladı. Ülke içindeki işbirliği ile bu oyun iki yıl içinde tüm Amerika’ya yayıldı. Amerikanlı askerler birinci dünya savaşın sırasında basketbol un Avrupa’ya yayılmasında büyük rol oynadılar.
Basketbol Kuralları
• Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir. Misafir takım sahayı seçme hakkına sahiptir. Her devreden sonra saha değişimi yapılır.
• Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır.
• Oyun, 10′ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanır. Her takım ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 2′şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası verilir.
• Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top kullanma hakkı rakip takıma geçer.
• Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing), şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak zorundadır.
• Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan biri ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward) oyuncusudur.
• Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir.
• Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış kullanma hakkı kazandırır.
• Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder.
• Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından, oyun ve oyun zamanı durur. Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar. Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top oyuna sokulur.
• Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir.
• Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri 2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme, topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma hakkı kazanır.
• Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir. Misafir takım sahayı seçme hakkına sahiptir. Her devreden sonra saha değişimi yapılır.
• Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır.
• Oyun, 10′ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanır. Her takım ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 2′şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası verilir.
• Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top kullanma hakkı rakip takıma geçer.
• Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing), şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak zorundadır.
• Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan biri ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward) oyuncusudur.
• Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir.
• Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış kullanma hakkı kazandırır.
• Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder.
• Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından, oyun ve oyun zamanı durur. Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar. Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top oyuna sokulur.
• Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir.
• Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri 2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme, topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma hakkı kazanır.
Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine göre değişir. Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa, atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir. Eğer atış sayı olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir. Bir takım, bir devredeki “takım faul” sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır. Bu atışta kural, ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır. Bire-bir’de ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına dönerse, oyun devam eder. Teknik faullerde (oyunu geciktirme, sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b) iki serbest atış hakkı verilir.
Basketbol Terimleri
Asist: Takım arkadaşına basket yapması için verilen pas
Backcourt (savunma sahası): Bir takımın savunma yaptığı yarı
sahaBasket:Topun içinden geçerek sayı kazanılması
Blok: Savunma oyuncusu tarafından, hücum oyuncusunun sayı yapmasını veya geçmesini engelleme hareketi
Cut: Sayı yapmak amacıyla yapılan çabuk hareket
Dribbling (Top sürme): Topu sektirerek istenilen yöne doğru sürme
Drive: Hücum oyuncusunun sayı yapmak amacıyla yaptığı hareket
End Line(dip çizgi):Sahanın enlemesine, pota altından geçen çizgi
Fast Break:Bir takımın rakip takımı savunmasız yakalayarak hızla sayı yapmak amacıyla hücum etmesi
Faul Atışı (serbest atış):Faul sonucu, serbest atış alanından kullanılan müdahalesiz atışlar
Front Court (hücum sahası):Bir takımın hücum yaptığı yarı saha
Hata:Faul sayılmayan kural ihlalleri
Hatalı Yürüme (steps): Bir oyuncunun topu kontrol altına aldıktan sonra sektirmeden birden fazla adım atarak yürümesi veya sektirdikten sonra topu tutup, tekrar top sürmesi
Hava Atışı (jump ball):Hakemin oyunu başlatmak amacıyla, topu iki rakip oyuncunun arasından yukarı doğru atması ve bu oyuncuların topu tek elleriyle çelerek takım arkadaşlarına kazandırma hareketi
High Post (yüksek post):Serbest atış alanının hemen dışından başlayan hücum bölgesi
Hücum Faulü: Bir oyuncunun top kendi takımında iken, rakip oyuncuya faul yapması
Jump Shot: Oyuncunun sıçrayarak havada tek elle basket yapma amacıyla şut atması
Man to Man Defense (adam adama savunma): Belirlenen her bir oyuncunun birebir takibiyle yapılan savunma çeşidi
Midcourt Line (orta saha çizgisi):Sahayı ortadan ikiye ayıran çizgi, diğer adı da 8 saniye çizgisidir
Perdeleme (Screen) : Hücum eden takımın oyuncularından birinin takım arkadaşının kolay şut atması veya rakibi geçebilmesi için, takım arkadaşı ile savunma oyuncusunu arasına girmesi
Pivot: Belirlenen bir ayağın sabitlenmesi ve sabitlenen ayak etrafında dönme işi
sahaBasket:Topun içinden geçerek sayı kazanılması
Blok: Savunma oyuncusu tarafından, hücum oyuncusunun sayı yapmasını veya geçmesini engelleme hareketi
Cut: Sayı yapmak amacıyla yapılan çabuk hareket
Dribbling (Top sürme): Topu sektirerek istenilen yöne doğru sürme
Drive: Hücum oyuncusunun sayı yapmak amacıyla yaptığı hareket
End Line(dip çizgi):Sahanın enlemesine, pota altından geçen çizgi
Fast Break:Bir takımın rakip takımı savunmasız yakalayarak hızla sayı yapmak amacıyla hücum etmesi
Faul Atışı (serbest atış):Faul sonucu, serbest atış alanından kullanılan müdahalesiz atışlar
Front Court (hücum sahası):Bir takımın hücum yaptığı yarı saha
Hata:Faul sayılmayan kural ihlalleri
Hatalı Yürüme (steps): Bir oyuncunun topu kontrol altına aldıktan sonra sektirmeden birden fazla adım atarak yürümesi veya sektirdikten sonra topu tutup, tekrar top sürmesi
Hava Atışı (jump ball):Hakemin oyunu başlatmak amacıyla, topu iki rakip oyuncunun arasından yukarı doğru atması ve bu oyuncuların topu tek elleriyle çelerek takım arkadaşlarına kazandırma hareketi
High Post (yüksek post):Serbest atış alanının hemen dışından başlayan hücum bölgesi
Hücum Faulü: Bir oyuncunun top kendi takımında iken, rakip oyuncuya faul yapması
Jump Shot: Oyuncunun sıçrayarak havada tek elle basket yapma amacıyla şut atması
Man to Man Defense (adam adama savunma): Belirlenen her bir oyuncunun birebir takibiyle yapılan savunma çeşidi
Midcourt Line (orta saha çizgisi):Sahayı ortadan ikiye ayıran çizgi, diğer adı da 8 saniye çizgisidir
Perdeleme (Screen) : Hücum eden takımın oyuncularından birinin takım arkadaşının kolay şut atması veya rakibi geçebilmesi için, takım arkadaşı ile savunma oyuncusunu arasına girmesi
Pivot: Belirlenen bir ayağın sabitlenmesi ve sabitlenen ayak etrafında dönme işi
Pres: Savunma yapan takım oyuncularının, hücum yapan takım oyunculardan topu kapmak ve hata yapmalarını sağlamak için, üzerlerinde baskı kurmaları
Ribaunt: Potadan ya da çemberden dönen ve seken topa sahip olmak için yapılan iş
Teknik Faul: Oyuncuların kural ihlal etmeleri sonucu verilen ceza
Turnike (lay - up):Koşarak potaya en yakın mesafeden, çarptırarak veya direk çembere tek elle atılarak yapılan şut
Ribaunt: Potadan ya da çemberden dönen ve seken topa sahip olmak için yapılan iş
Teknik Faul: Oyuncuların kural ihlal etmeleri sonucu verilen ceza
Turnike (lay - up):Koşarak potaya en yakın mesafeden, çarptırarak veya direk çembere tek elle atılarak yapılan şut
DARK SOULS
Dark Souls bir Japon firması olan From Software tarafından geliştirilen bir aksiyon rol yapma video oyunudur. Oyun, oyuncunun bir namevt (Ölmeyen, Yaşayan Ölü) karakteri yöneterek hacca çıktığı Lordran krallığında geçmektedir. Dark Souls' un hikayesi sadedir ve büyük bir kısmı yolculuk sırasında karşılaştıklarına karşı oyuncunun yaptığı yorumlara dayalıdır. Oyunun zorluk derecesi değiştirilemez ve karakterin ölümü sonrasında kaybettikleri oyuncuyu dikkatli karar vermeye yönlendirir. Oyuncu ilerleme kaydettikçe kendisine yardımcı olacak silahlar, zırhlar ve diğer eşyalarla doludur. Oyunun çevrimi içi kısmında, bir oyuncu isterse kendisine yardımcı olması için başka bir karakteri çağırabilir veya birbirlerinin dünyalarını istila ederek karşılıklı dövüşebilirler.
Dark Souls, genellikle iyi eleştiriler almıştır ve oldukça ilgi ve eleştiri almış zorluk derecesiyle birlikte anılmaktadır.
-oyun devasa mekanlarda geçiyor. oyun sizi bir noktaya bırakıyor ve ne halin varsa gör deyip dönüp arkasına bile bakmıyor. -10 farklı yer mevcut , ki bunlar sadece ana yollar , varyasyonları ile 25 e kadar çıkıyor.
-ses efektleri inanılmaz. elmas yaratığa vurunca çıkan sesler ile taş yaratıklara vurunca çıkan sesler bambaşka.
-oyun gerçekten zor. EN GÜÇSÜZ DÜŞMANLAR BİLE SİZİ ÖLDÜREBİLİYOR.
-boss lar ve yaratık tasarımları çok orijinal.
-arka planda çok değişik şeyler oluyor. misal bir yerdeki RASTGELE BİR KİŞİYİ KURTARINCA BAŞKA OLAYLAR BAŞLIYOR
-oyun daha ziyade devasa bir zindan temizleme oyunu gibi.
Pastel Day Long Lipcolor - 20
HERKESE MERHABA!
Son zamanlarda Türk kozmetik firmaları makyaj trendlerini yakından takip edip oldukça başarılı ürünler çıkartıyor. Likit mat rujlar da bu aralar tüm dünyada oldukça popüler.
Pastel'in çıkartmış olduğu bu seri ise hem yapı olarak hem renk skalası bakımından oldukça başarılı.
Bugün size anlatmak istediğim ise bence her tene her kıyafete her makyaja uyabilecek oldukça joker bir renk olan 20 numara. 20 numara aynı zamanda bu serinin en popüler rengi olarak biliniyor. Stokta bulmak oldukça zor, bulunca ise tükenmeden almayı başarmak tam bir azim gerektiriyor.
Yapısından kısaca bahsetmek gerekirse kuruyunca matlaşan, dudakları çok fazla kurutmayan ve oldukça kalıcı rujlar. Çok fazla kurutmuyor ama rujunuzun çizgilere dolmasını istemiyorsanız ruju sürmeden önce dudak nemlendiricisi sürmenizi tavsiye ederim. Vanilyamsı kokusu ise en sevdiğim özelliği. Gelelim benim favorim olan bu 20 numaraya. Renk tam olarak soğuk alt tonlu bir gül kurusu. Fark ettiğim bir özelliği ise sürdükten sonra rengi biraz daha koyulaşıyor ve içindeki kahvelik biraz daha ortaya çıkıyor.
Pastel'in bu başarılı serisini ve herkese yakışabilecek bu rengi hepinizin denemesini tavsiye ederim.
HTML5
HTML5, internetin çekirdek teknolojilerinden HTML işaretleme standardının beşinci sürümüdür. Internet Explorer, Mozilla Firefoxve Opera tarayıcılarının güncel sürümleri tarafından kısmen desteklenmektedir. Kısaca H5 Google Chrome ve Safaritarayıcılarının güncel sürümleri üzerinde deneme aşamasında da olsa çok daha iyi bir şekilde çalışmaktadır. Günümüzde kullanılan HTML 4.1 sürümü, CSS desteğiyle ne kadar düzenli ve sağlam bir yapıda kodlanırsa kodlansın yine de fazladan yazılan kodların işlevselliği bozduğu bilinmektedir. Bu yüzden HTML 5 bu ihtiyaçları karşılamak adına geliştirilmeye başlanmıştır. Video paylaşım sitesi Youtube, deneme aşamasında HTML5'i kullanıcılarına sunmaktadır.
HTML5 kullanmak aynı zamanda UI (kullanıcı arabirimi) mühendislerinin ve back end (sunucu uygulama) geliştiricilerinin sadece tek codebase kullanımından yararlanabiliyor olmaları demektir. Yapının temelleri aynı kalsa da, her platforma entegre edilmiş back end layerlar ve görüntüler olabilecektir. Bu, birbirine bağlı bir ürün tecrübesinin yaratılmasına yardım eden ürün çizgisinin karşısında, gelişimin yayılma sürecini hızlandırmaktadır.
Ses veya film etiketleri gibi birçok spesifik yönleriyle birlikte kullanılması gereken HTML 5, sadece bir biçimleme dili olmasından ziyade web uygulamaları yaratmakta da kullanılabilmektedir. CSS3 ve JavaScript ile birleştirmek çok daha güçlü uyumlu ve sağlam uygulamaları mümkün kılmaktadır. Uygulamalar bu sayede binlerce cihazda birçok ihtimale uygun şekilde kullanılabilmektedir. Özellikle de iliştirilmiş platformlar ve bağlanmış cihazlarla çok daha güçlü olacaklardır.
HTML5 tüm HTML Sürümleri (HTML1.0 vb) ile uyumludur, ileride uyumlu kalması planlanmaktadır.
Yeni elementler[değiştir | kaynağı değiştir]
<canvas>
: Sayfada bir tuval alanı oluşturur. Tuvale çizim javascript ile yapılabilir.<audio>
[1]: Sayfaya ses oynatıcı bir modül ekler.<video>
: Video oynatıcı bir modül ekler.<progress>
: İşlem süreci göstergesi ekler.<caption>
: Başlık olarak düşünülen metinleri düzenler.<header>
: Sitenin başlık ve açıklama içeriğini alır.<nav>
: Menüleri ve bir takım zaruri işlevleri içine alır.<footer>
: Sitelerin en alt kısmını içine alır.<section>
: Sitelerin ana içerik kısmını içine alır.<aside>
: Ana içerikte ayrı yazılan kısımdır.<article>
: Makale, deneme tarzı yazıları kapsar.<embed>
: Dışarıdan eklenen componentler için kullanılır. (Örn : .swf uzantılı dosyalar.)<details>
: Detay bilgisi içerir.<summary>
: Yazının başlığını belirler.<time>
: Tarih ve saat verilerini kapsar.<mark>
: Yazı içerisinde özellikle üstünde durulan kelimeleri belirler.<figcaption>
:<figure>
elementinin başlığını belirler.<figure>
: Çeşitli medya içeriği gruplarını belirler.<hgroup>
: Başlık grubunu belirtir. H1, H2 gibi başlık elementleri burada tanımlanabilir.<datalist>
: Düzenlenebilir elementlere otomatik tamamlama özelliği verilmesini sağlar.
SOSYAL AĞLAR
Sosyal ağlar,şu anda hayatımızın büyük bir kısmınında vakit harcadığımız, saçma sapan şeylerin sürekli olarak sanki çok merak ediyormuşuz gibi paylaşıldığı yerlerdir.Günümüzde sosyal ağ siteleri denildiğinde akla sadece Facebook, Twıtter ve Instagram geliyor. Belki biraz da Tumblr ve Google Plus. Ancak popüler siteler dışında farklı özellikleri ile dünyada aktif olarak kullanılan sosyal ağ siteleri bulunuyor. Birkaç web sitesinden bahsederek sosyal ağları kullandığımızı iddia etmek olmaz elbette.Gelin şimdi bilinmeyen bazı sosyal ağ sitelerine bir göz atalım.
1-Tencent QQ
Çoğumuzun bilmediği bir mecra ve tabii ki de Çin kökenli bir site. 1999 yılında kurulmuş olmasına rağmen Çin'in dışında var olamamış ancak Çin'in şu anda bir numaralı platformu.Bu platform kullanıcıları çok yüksek miktarlarda cloud hizmeti vererek çok önemli bir yerdedir. ve Asya'nın en büyük şirketlerinden biridir.
1-Tencent QQ
829 milyon aylık aktif kullanıcı ile listemizin 1. sırasında yer alıyor.
2-QZone
QQ gibi QZone'da Çin'de yaşamını sürdüren bir platform. 2005 yılında kurulan sitenin aylık aktif kullanıcı sayısı: 645 milyon.QZone'da aynı Facebook gibi hizmet vermektedir.Bir nevi Çin'in Facebook'u dur.
3-WeChat
Çin merkezli bir girişim olmasına rağmen, dünyaya açılabilen ender platformlardan olmuştur. Aylık olarak 346 milyon aktif kullanıcıya sahiptir.Aynı Whatsapp gibi bir hizmet vermektedir.Çinde ki Whatsapp tır.
4-Linkedİn
Linkedin, kullanıcıların profesyonel anlamda iş ve kariyer ortamında paylaşımlarının bulunduğu bir sosyal sitedir .Linkedin'in 332 milyon aylık aktif kullanıcısı bulunuyor.
5-Weibo
Weibo, Çin mikro blog pazarının en büyük hakimi. Çinli gençlerin aktif bir şekilde kullandığı Weibo oldukça dinamik bir sosyal medya platformu haline gelmiş durumda. Weibo'nun aylık 156 milyon aktif kullanıcısı var. Weibo, Çin'in Twitter'ı olarak da biliniyor.
Hackerlık Hakkında
H A C K E R L I K H A K K I N D A
Hacker ya da bilgisayar korsanı, şahsî bilgisayarlara veya çeşitli kurum ve kuruluşlara ait bilgisayarlara ve ağlara izinsiz olarak giriş yapan kişi. Daha geniş ve tarihsel bir ifade ile, elektronik veya mekanik otomat sistemlerine girilmesi gereken bilgi, jeton gibi doğru anahtarın kullanıldığını kontrol eden anahtar yuvası olan filtreyi kopya anahtarlar ile geçerek hizmet verici sistemi yanıltan kişi.Bilgisayar Programcılığı alanında, bir hacker bir exploit'e bir dizi düzeltme uygulama ya da varolan kodları kullanma yoluyla bir amaca ulaşan ya da onu 'kıran' bir programcıdır. Bazıları için, hacker sözcüğünün olumsuz bir çağrışımı vardır ve sistem "kıran" gibi çirkin, verimsiz ve kaba saba programcılık görevlerini yapan kişileri anımsatır.
Yukarıdaki metin tanımdı.
Şimdi kendi düşüncelirme geçiyorum.
K E N D İ D Ü Ş Ü N C E L E R İ M
Bana göre hackerlık,insanlığın işlediği suçların sanal halidir.Genellikle hackerlar insanları internetin gizli tarafı olan Deep Webte hacklerler.Bu yaptıkları şeylerden dolayı milyon para cezası ve ömür boyu hapis kazanabilirler hatta size de bu suçları atabilirler.Ama bunun yanında hackerlık bazı durumlarda iyidir.Mesela uyuşturucu kaçakçılığı yapılıyordur.Ve polisler bunları bir türlü yakalayamıyordur ama bilgisayar teknisyenleri polise yardım edip adamların yerini hackerlıkla rahatlıkla bulabiliyordur işte bunun gibi.(Bu cümledeki hackerlık korsanlık olarak değildir.)
İNSAN SARRAFI
HANGİSİ HACKERDIR ?
MAVİ BALİNA
MAVİ BALİNA Mavi balina ya da Gök balina (Balaenoptera musculus), en büyükleri 33 metreyi bulan boyu ve 150 tonu geçebilen ağırlığıyla, gelmiş geçmiş en büyükhayvan olduğuna inanılan bir deniz memelisidir. Cetacea (balinalar) takımınınMysticeti (dişsiz balinalar) alt takımına dahil türlerden olan gök balina, Arktik Okyanus dışındaki tüm dünya denizlerinde yayılım gösterir. Daha çok tek başına ya da anne-yavru çifti halinde yaşar. 2-3 yılda bir ve yaklaşık bir yıllık gebelik süresi sonunda tek yavru doğuran gök balina, dünyanın ispermeçet balinasından sonraki en yüksek sesli ikinci hayvan türüdür. 80 yıla kadar yaşayabilecekleri öngörülen gök balinaların tek doğal düşmanı ise katil balinalardır. Diğer dişsiz balinalar gibi, gök balinalar da temelde zooplankton(özellikle kril) avlayarak beslenir.
Balina avcılığının ilk dönemlerinde görece küçük ve yakalanması kolay olan ispermeçet ve benzeri balinaların nüfuslarının çok azalması sonucunda, balina avcılarının gözü daha büyük balinalara çevrilmiştir. 1864'de buharlı gemiler ile büyük balinaları avlamak için özel olarak tasarlanmış zıpkınların balinacılıkta devreye girmesiyle birlikte, gök balinalar da hedef haline gelmiş ve Uluslararası Balinacılık Kurulu'nun bu canlıların avlanmasını 1966'daki yasaklayışına kadar geçen 100 yıllık dönemde de küresel nüfusları 100 yıl önceki nüfuslarının %1'inin altına inmiştir.
- Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin oluşturduğu Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi'nde ilk yer aldığı günden bu yana tehdit altındaki türlerden olduğu kabul edilen mavi balinalar, 2002 yılının bir araştırmasına göre (Committee on the Status of Endangered Wildlife in Canada, 2002)[2], 5000 ila 12000 gibi geniş bir tahmin aralığında değişen nüfusları ile en az beş topluluğa dağılmış olarak dünya denizlerine yayılmış durumdadırlar. Koruma altında olsalar da denizlerdeki kirlenme ve giderek artan okyanus trafiğinin seslenişlerini boğarak eş bulmalarını güçleştirmesi gibi etkenler, mavi balina nüfuslarının geri kazanılmasının önündeki tehditlerdir.
yemek tarifleri
Ayıcıklı kurabiye tarifi:
Malzemeler;
1 paket oda sıcaklığında yumuşamış margarin
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 su bardağı pudra şekeri
Yarım paket kabartma tozu
3 tatlı kaşığı kakao
Yapılışı;
Kakaoyu dahil etmeden tüm malzemeleri yoğurup hamuru hazırlıyoruz. hamurun 3/1 ini ayırıyoruz. çok olan hamura kakaoyu ekleyip tekrar yoğuruyoruz. Kakaolu hamuru merdane ile açıp su bardağı yardımıyla kesiyoruz. Beyaz hamuru soda, gazoz kapağı ile kesiyoruz. Ayıcık şekli veriyoruz. Kurabiyeleri yağlı kağıt serili tepsiye yerleştirip önceden ısıtılmış 175 dereceli fırında 15 dakika pişiriyoruz. Afiyet olsun :)
Malzemeler;
1 paket oda sıcaklığında yumuşamış margarin
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 su bardağı pudra şekeri
Yarım paket kabartma tozu
3 tatlı kaşığı kakao
Yapılışı;
Kakaoyu dahil etmeden tüm malzemeleri yoğurup hamuru hazırlıyoruz. hamurun 3/1 ini ayırıyoruz. çok olan hamura kakaoyu ekleyip tekrar yoğuruyoruz. Kakaolu hamuru merdane ile açıp su bardağı yardımıyla kesiyoruz. Beyaz hamuru soda, gazoz kapağı ile kesiyoruz. Ayıcık şekli veriyoruz. Kurabiyeleri yağlı kağıt serili tepsiye yerleştirip önceden ısıtılmış 175 dereceli fırında 15 dakika pişiriyoruz. Afiyet olsun :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)