30 Mayıs 2016 Pazartesi

Clash Royale

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok fazla sevilen ve büyük başarılara imza atan Clash of Clans'ın ardından Supercell, bu kez gerçek zamanlı bir multiplayer savaş oyunu olan Clash Royale'i duyurdu.
Clash of Clans oynayanlar, Clash Royale'da bulunan karakterleri hemen tanıyacaktır keza bir çoğu Clash of Clans'da da bulunuyor. Barbarlar, Archer'lar, Goblinler, Duvar Yıkıcılar ve daha bir çok karakter Clash Royale'a aktarılmış. 5 farklı ekrandan oluşan menüde Shop kısmından gerek oyundan kazandığımız gemlerle gerekse gerçek para ile alışveriş yapabiliyoruz.
Cards bölümünde ise elimizde bulunan karakter kartlarını ve bunların geliştirmelerini gerçekleştiriyoruz. Clan bölümü 3.levele ulaşınca aktif oluyor. TV Royale kısmında ise eş zamanlı oynanan tüm kapışmaların özetlerini izlemek ve istatistiklerini takip etmek mümkün.

Battle kısmında ise öncelikle 7 adet antrenman savaşını yapıp karakterleri ve özelliklerini öğreniyoruz. Ardından Arena 1'de multiplayer olarak gerçek rakiplerle oynamaya başlıyoruz. Karşılıklı iki savaş bölgesi var ve oyuna başladığımızda karakterlerimizi orta alanı geçemeden yerleştirebiliyoruz. Her karakterin iksir puanı var ve yerleştirdiğimizde bu puanlar bizden eksiliyor. Her bir savaş için 3 dakikalık süre var. Eğer berabere biterse uzatma süresi ekleniyor. Burada akıllı hamleler yaparak süreyi güzel kullanmak gerekiyor. Karakterleri savaş alanına yerleştirdikçe yeni ve farklı karakterler kart haznemizde oluşuyor. Elimizde iksir var ise hızlı hızlı ataklar yapabiliyoruz. Her iki tarafında 3'er kulesi bulunuyor. Bu kulelerden en çok kim yıkarsa, oyunu kazanıyor. Oyunda başlangıçta yarı alanı geçip karakter yerleştiremezken, düşman kalesi yıktıkça, yıkılan kalenin etrafı da bizim için aktif hale geliyor ve oralara da karakter yerleştirebiliyoruz. Direk ana kulelerden diğer kulelere top ve ok fırlatmak mümkün. Rakiple eş zamanlı kapıştığımız için bir yandan atak yaparken, diğer yandan savunma yapmamız gerekiyor.

Açıkcası oynanış stili olarak Hearthstone, Plants vs. Zombies gibi yapımlardan ilham aldıkları çok belli, ama yinede bol aksiyonlu ve sıkılmadan maçlar yapabilmek mümkün. Kapışma esnasında rakibimize hazır kalıp mesajların yanı sıra ağlayan surat, gülen surat gibi komik ifadelerde gönderebiliyoruz. Bu özellikleri daha önce Hearthstone'da görmüştük. Savaş sırasında arenada bulunan izleyicilerin tezahüratları ve tepkileri güzel düşünülmüş. Genel olarak tüm seslendirmeler ve efektler kaliteli.
Kazandığımız her savaş sonunda oyun bize kasa veriyor ve bunların içinde karakterlerin geliştirmeleri ve altınlar çıkıyor.
Kısaca değerlendirmek gerekirse Clash Royale gerçekten keyifli olmuş. Online arenada sıkılmadan macera dolu maçlar çıkarmak mümkün. Clash of Clans'ın yakaladığı başarıya ulaşıp ulaşmayacağınız hep birlikte göreceğiz.

29 Mayıs 2016 Pazar

Golf

Golf Nasıl Oynanır? Golf Sporu Kuralları

Golf kurallarından bahsedeceğimiz bu yazımızda golf sporu nasıl oynanır diyenlere yanıt vermeye çalışmaktayız.
golf sporu kurallari

Standart 18 çukurun bulunduğu bir golf sahasında, topu her bir deliğe en az vuruş yaparak ulaştırmaya çalışan 2 kişinin mücadelesi olarak özetleyebileceğimiz golf sporu, kendine özgü kuralları olan elit bir spor olarak tanınmaktadır. Peki golf nasıl oynanır, golf sporu kuralları nelerdir?
Golfün temel kuralları genel ve yerel golf kulübü kuralları olmak üzere iki kısımda incelenebilir. Turnuva haricinde görevli bir hakem olmadan oynabilen golfün ilkelerinin oyuncuları tarafından bilinmesinde yarar vardır. 
Golf topu kuralları: Topun yerini değiştirerek müdahale etmek birkaç istisna haricinde uygun değildir. Topu su göletine düşürür veya kaybederseniz skor kartınıza ceza atışları eklenmektedir. Golf topunuzun numarası, markasını not etmelisiniz ki pek çok profesyonel, toplarını kalem ile işaret koyarak ayırt etmektedir. Yanlış topla oynamak 2 atış ile cezalandırılır. Topu aynı yere koymak kaydıyla oyun esnasında topunuzun size ait olup olmadığını anlamak için inceleyebilirsiniz.
Golf sopası kuralları: Çantanızda en fazla 14 golf sopası taşıyabilirsiniz (kırılma durumunda değişiklik mümkün). Profesyonel turnuvalarda kullanılabilecek golf sopaları (golf club) onaylı olmak durumundadır.
Golf sporu kurallarına golf etiketi olarak tanımlanan sportmenlik ve saygı gibi görgü, güvenlik ve sahanın muhafazası kurallarını eklemek gerekmektedir. Oyun hızı konusunda çok ağır davranılmamalı ancak arkadan gelen hızlı gruba da yol verilmelidir. Gereksiz sayıda deneme sallaması yapılmamalı ve grup olarak bir çukur bittiğinde green yeşil alan terk edilmelidir. Top su engeli dışında kaybolur veya sınır dışına çıkarsa, geçici bir top oynayabilirsiniz. Topu arama durumunda iseniz arkadaki gruba işaret ederek yol verebilirsiniz.
Bir oyuncu vuruş yapması esnasında oyuncuya en az 2 golf sopası kadar mesafeden daha uzakta durmalı, çukur ile top arasında veya topun veya çukurun hemen arkasında durulmamalıdır. Diğer oyuncuların pata hattına basılmamalı veya hat üzerine gölgeniz düşmemelidir. Golf sopasının veya topunuzun başkalarına zarar verme ihtimalini dikkate almalı ve olası olumsuzluklarda çevredekiler uyarılmalıdır.
Golf sahasını nasıl bulmak istiyorsak, öyle bırakmalıyız. Golf sahasının korunması amacıyla sopanın yere vurulmaması ve çim kapaklarının (divotlar) kaldırılmamasına dikkat edilmeli kalkan divotları yerine konmalıdır. Kum engellerde ayak izlerini düzeltilmeli, green yüzeyine ayakkabı ile zarar verilmemesine itina gösterilmeli ve topun neden olduğu çarpma izlerini düzeltilmelidir. Bayrak direkleri de özenle kullanmalı ve usulüne uygun olarak tekrar yerine yerleştirilmelidir. Kum engelde ve greende bırakılan izler düzeltilmelidir.

20 Mayıs 2016 Cuma

Açlık Oyunları

Açlık Oyunları Kitap Özeti

Panem diye adlandırılan, 13 mıntıka yani bölgeden oluşan bir ülkede 74 yıl önce çıkan isyan sonucu mıntıkalar Capitol’e karsı ayaklanmıştır. İsyan sonucunda 13. mıntıkayı yerle bir eden Capitol, geri kalan 12 mıntıkayı da açlık oyunlarıyla cezalandırmıştır. Açlık oyunları, her mıntıkadan yasları 12 ile 18 arasında değişen bir kız ve bir erkek olmak üzere toplam 24 haracın arenada tek bir kisi kalana kadar ölümüne yarışmasıdır. Bu yarışmayı Capitol adeta bir gösteriye dönüştürmeyi başarmış ve TV de canlı olarak bütün panem halkının izleyebileceği şekilde tasarlamıştır.
Katniss Everdeen ve ailesi 12. mıntıkada yaşamaktadır. 12. mıntıkadan giriş çıkışlar Capitol un kontrolün dedir. Katniss ailesinin geçimini sağlamak için her gün çiti geçerek yasak bölgede avlanmak zorundadır. Aslında bunun cezası kesinlikle idam edilmek, ama barış muhafızları çok az kisinin avlanmasını görmezden gelmektedirler. Katniss avdan kazandıklarını Hob denilen karaborsada takas ederek evin geçimini sağlamaktadır. Bu avlanma sırası Gale ile tanışmakta ve birbirlerine zorlu doğa şartlarına karsı yoldaşlık etmektedirler.

Her yılın belli zamanında toplanma günü diye adlandırılan günde, kura da çekilen mozaik tasları üzerinde adları olan çocuklar açlık oyunlarına götürülmektedir. Katniss her sene mozaik taslarına adını yazdırıyor ve bunun karşılığında ailesinin bir yıllık erzağını karşılıyordu.
74. açlık oyunları için toplanma günü geldiğinde Prim, yani Katniss’ in kardeşi ilk defa katıldığı kura da adı çıkıyor ve Katniss buna karsı çıkarak kardeşinin yerine açlık oyunlarına gönüllü olarak katılıyor. 12. mıntıkanın erkek haracı olarak kura dan fırıncının oğlu Peeta çıkıyor.
Hazırlıklar tamamlandıktan sonra 24 kisi arenada kendilerini bekleyen ölüme gidiyorlar. 12. mıntıka haraçlarının koçluğunu daha önce arenadan sağ kurtulmayı başaran Haymitch yapıyor. Bu arada tanıtım gecesinde Peeta, Katniss’le aralarında bir ask olduğundan bahsediyor buda tabii ki izleyicileri hayretler içerisinde bırakıyor. Baslarda Katniss buna kızsa da aslında kendilerine beklemedikleri bir avantaj yani hayatta kalmalarını sağlayabilecek yardım ve sponsorlar kazandırıyor.
Arenada Cornucopia denilen yerde yarışmacıların hayatta kalmasını sağlayacak alet, silah ve yiyecekler bulunuyor. Orada bulunan eşyaları alabilmek için ölümüne bir mücadele gerekiyor. Katniss biraz geç hareket edince içinde ne olduğunu bilmediği bir çantayla yetinmek zorunda kalıyor. ve ormanın içinde izini kaybediyor.
Bir süre sonra Katniss ve Peeta karşılasıyor ve birbirlerine hayatta kalmak için yardımcı oluyorlar. Haraçlar birer birer ölmeye basladıklarında Capitol fikrini değiştirerek hayatta kalan iki kisinin arenadan galip ayrılacağını söylüyorlar. Arenada en son ikisi kaldığında Capitol yetkilileri fikrini değiştirerek yarışmadan bir kisinin galip çıkacağını söylüyorlar. Bunu duyan Katniss ve Peeta zehirli meyveleri ağızlarına atmışlar ve tam bu sırada Capitol vazgeçerek ikisini de galip ilan ediyor ve arenadan ayrılıyorlar. Bu durum aynı zamanda halkın gözünde bir isyan olarak algılanıyor.

Ekran Teknolojileri

Ekran Teknolojisinin Gelişimi

Günümüzde hızla gelişen teknolojinin yansımalarından biri de ekran teknolojisi. Kullandığımız ekranlar hem fiziksel olarak hemde fonksiyonel olarak en iyi hizmeti verebilmek adına sürekli değişime uğruyor, öyleki ekranlar, kullandığımız her cihazda artk belirgin bir şekilde donanımsal olarak ön planda. Bu teknolojinin ilki tüplü ekranlar olarak adlandırdığımız CRT (Cathode Ray Tube) ekranlardır.

Eski tip televizyonlarda da bulunur. Diğer bir teknoloji ise OLED ( Organic Light-Emitting Diode) teknolojili ekranlardır. Prensip olarak CRT ile aynı olsada görüntüyü oluşturmak için ledler kullanılmıştır. Cep telefonları mp4 oynatıcılar bu ekranlara sahiptir.

Bilgisayar ekranları ve çoğunlukla televizyonlarda gördüğümüz Diğer bir teknoloji ise LCD (Liquid Crystal Display) teknolojisi ile üretilmiş olan ekranlardır. Çalışma mantığı ise arka plandan aydınlatılan bir yüzeyin üstündeki RGB renkli filtrelerinin sahip olduğu renk tonlarına göre çalıştırılması ile çalışır.

Apple’ın iphone 4 ü ile birlikte yeni bir teknoloji olan retina ekran teknolojisi ortaya çıktı.


Retina Ekran Teknolojisi Nedir?

Geçmişten günümüze hem fiziksel olarak hemde işlevsel açıdan bir çok değişim yaşayan ekran teknolojisi, son dönemlerde Apple’ın geliştirmiş olduğu retina ekran ile yeni bir boyut kazanmış durumda. Normal bir insan gözünden daha fazla çözünürlüğe sahip bu teknoloji, sanılanın aksine teknik bir değere sahip değil.



FATİH PROJESİ

FATİH Projesi, eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve okullarımızdaki teknolojiyi iyileştirmek amacıyla BT araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha fazla duyu organına hitap edilecek şekilde derslerde etkin kullanımı için; okulöncesi, ilköğretim ile ortaöğretim düzeyindeki tüm okullarımızın 620.000 dersliğine dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve internet altyapısı sağlanacaktır. Dersliklere kurulan BT donanımının öğrenme-öğretme sürecinde etkin kullanımını sağlamak amacıyla öğretmenlere hizmetiçi eğitimler verilecektir. Bu süreçte öğretim programları BT destekli öğretime uyumlu hale getirilerek eğitsel e-İçerikler oluşturulacaktır. Bu kapsamda FATİH projesi beş ana bileşenden oluşmaktadır. Bunlar: 1- Donanım ve Yazılım Altyapısının Sağlanması, 2- Eğitsel e-İçeriğin Sağlanması ve Yönetilmesi, 3-Öğretim Programlarında Etkin BT Kullanımı, 4- Öğretmenlerin Hizmetiçi Eğitimi, 5- Bilinçli, Güvenli, Yönetilebilir ve Ölçülebilir BT Kullanımının sağlanmasıdır.
Fatih Projesi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülmekte olup, Ulaştırma Bakanlığı tarafından desteklenen bir projedir. 3 yılda tamamlanması planlanmıştır. 1. Yıl ortaöğretim okulları, 2. Yıl ilköğretim ikinci kademe, 3. Yıl ise ilköğretim birinci kademe ve okul öncesi kurumlarının BT donanım ve yazılım altyapısı, e-içerik ihtiyacı, öğretmen kılavuz kitaplarının güncellenmesi, öğretmenler için hizmetiçi eğitimler ve bilinçli, güvenli, yönetilebilir BT ve internet kullanımı ihtiyaçlarının tamamlanması hedeflenmektedir.

Mobil Teknoloji

Mobil teknoloji kavramı, aslında bundan 10 yıl kadar öncesinde hayatımızda hiçbir şekilde yeri olmayan bir kavramdı. Cep telefonlarının ilk çıktığı zamanlarda Nokia, Sony Ericsson ya da bu gibi akla gelebilecek tüm modeller yine mobil tabiri adı ile anılıyordu ancak teknoloji adı altında ele alabileceğimiz net bir öğesi bulunmuyordu. Tabi ki telefonların ortaya çıkması dahi bir teknolojik gelişme ancak bugünün şartları ile kıyasladığımızda aslında sürecin ne kadar etkin bir şekilde ortaya çıktığını rahatlıkla görebiliyoruz.
Bugün, akıllı telefonların ortaya çıkması ile birlikte aslında yepyeni bir çağ başladı da diyebiliyoruz. Bilgisayarlar hayatımızın olmazsa olmazı ve internet vazgeçilmez bir araç durumunda iken bilgisayar başında hayatımız geçiyordu. Zaman içerisinde ortaya çıkan akıllı telefonlar sayesinde bu süreç değişti ve bilgisayar ve internet teknolojileri artık hayatımızın her döneminde avucumuzun içerisinde yer alıyor. Apple İOS ve Google Android işletim sistemlerinin çıkması ile birlikte inanılmaz kalitede ki ürünler kendiniz gösterdi.









Yenilenebilir Enerji

  Yenilenebilir enerji, sürekli devam eden doğal süreçlerdeki var olan enerjiakışından elde edilen enerji. Bu kaynaklar güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi ve hidrojen enerjisi olarak sıralanabilir. Çoğunlukla doğada yok olmayan şeylere yenilenebilir enerji kaynağı denir.
  En genel olarak, yenilenebilir enerji kaynağı; enerji kaynağından alınan enerjiye eşit oranda veya kaynağın tükenme hızından daha çabuk bir şekilde kendini yenileyebilmesi ile tanımlanır. Örneğin, güneşten elde edilen enerji ile çalışan bir teknoloji bu enerjiyi tüketir, fakat tüketilen enerji toplam güneş enerjisinin yanında çok küçük kalır. En genel yenilenebilir enerji şekli güneşten gelendir. Bazı formlar güneş enerjisini ve rüzgâr gücünüdepolar.
  Yenilenebilir enerjinin; tesisler, hayvanlar ve insanlar tarafından kalıcı olarak tüketilmesi mümkün değildir. Fosil yakıtlar, çok uzun bir zaman çizelgesi göz önüne alındığında teorik olarak yenilenebilir iken, istismar edilerek kullanılması sonucu yakın gelecekte tamamen tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır.Bununla ilgili örnekleri hayatımızda kolayca bulabiliriz.

Güneş enerjisiDeğiştir

Kaynağı güneş olan bu enerji; ısınmak, aydınlanmak için doğrudan kullanılıyorken, elektrik üretmek için de kullanılmaktadır. 

Rüzgar enerjisiDeğiştir

Güneş yüzeyinde ki hava değişiminin atmosfere etki ederek havanın ısınması ve bu ısınma ile ısınan kütlenin genleşmesi ve harekete geçerek yükselmesine sebep olur. Bu yükselen hava kütlesi atmosfer dışına çıkamayacağı için önce dikey sonra ise yatay haraket eder, bu noktada havanın ısınıp kütlesel olarak yer değiştirmesi ile rüzgar oluşur. Bu oluşan rüzgar ile türbinler yardımı ile elektrik üretilir.

Jeotermal enerji

Jeotermal (jeo-yer, termal-ısı anlamına gelir) yerkabuğununçeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal enerjide bu jeotermal kaynaklardan ve bunların oluşturduğu enerjiden doğrudan veya dolaylı yollardan faydalanmayı kapsamaktadır. Jeotermal enerji yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmez, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir birincil enerji kaynağıdır. İçinde su bulunmayan sıcak kuru kayalarda jeotermal enerji kaynağıdır.

Ücretsiz yazılımlar



Dağıtımı ve kullanımı karşılığında bedel ödenmeyen yazılımlara verilen isimdir.
Genellikle internet üzerinden bilgisayara yüklenmesi olanaklı olan, ve bununla birlikte, kullanımı sırasında herhangi bir ücret talebinde bulunulmayan yazılımlara FreeWare programlar adı verilmektedir. Freware programlar ücretsiz olsalar bile belirli bir lisans yükümlülüğü içerebilirler.
Bazı programlar ise open source yani açık kaynak kodlu yazılımlardır. Diğer bilgisayarprogramcıları tarafından geliştirilip güncellenebilir ve bu yeni versiyonları internetten indirilebilir. Tabi tüm bunlar yine belli lisans koşulları altında yapılmaktadır. Bu tarz açık kaynak kodlu yazılımlarıhttp://sourgeforge.net adresinden bulabilirsiniz.
Shareware ise (kısıtlı yazılım), kullanıcının programı tanımasını sağlayan, zaman ve özellik bakımından kısıtlı sürüme verilen addır.

Özgür Yazılımlar



Özgür yazılım (İngilizcesi free software), kullanıcısına çalıştırma, kopyalama, dağıtma, inceleme, değiştirme ve geliştirme özgürlükleri tanıyan yazılım türüdür. Tersi, sahipli yazılımdır (İngilizcesi proprietary software).
Özgür yazılım ile kastedilen özgürlük, yazılımın kullanım hakları ile ilgilidir, ekonomik boyutu ile değil. Özgür yazılımlar çoğunlukla ücretsiz olsalar da ücretsiz olmak zorunda değildirler. İngilizce sözlükler "free" kelimesi için yirmiye yakın anlam sıralar. Bunlardan sadece bir tanesi "bedava" iken geri kalanları özgürlük ve sınırlamaların olmaması (freedom) kavramlarına atıfta bulunur.
Özgür Yazılım Vakfının  ifadesiyle özgür yazılım, belli başlı dört özgürlüğü barındırır:
Özgürlük 1 :Her türlü amaç için yazılımı çalıştırma özgürlüğü.[2]
Özgürlük 2 :Yazılımın nasıl çalıştığını inceleme ve kendi gereksinimleri doğrultusunda değiştirme özgürlüğü. Yazılım kaynak koduna erişim bunun için bir ön şarttır.[2]
Özgürlük 3 :Kopyalarını dağıtma ve toplumla paylaşma özgürlüğü.[2]
Bir özgür yazılım herkesçe istenilen sayıda makineye kurulabilir, kopyası çıkarılabilir ve istenilen kimselere dağıtılabilir, hatta satılabilir.
Özgürlük 4 :Yazılımı tüm toplumun yarar sağlayabileceği şekilde geliştirme ve geliştirilmiş haliyle yayınlama özgürlüğü. Yazılım kaynak koduna erişim bunun için de bir ön şarttır.[2]
Bir yazılım, ancak bütün kullanıcıları bu hakların tümüne sahip oldukları zaman özgür bir yazılım olur. Bu özgürlüklere sahip olmak, kimseden izin almamayı ve izin için hiçbir bedel ödememeyi de içerir.[2]

19 Mayıs 2016 Perşembe

NVIDIA VS AMD

NVİDİA VS AMD


Satın alacağınız ekran kartının kalbinde yatan GPU' nun üreticisi konumunda olan Nvidia ve AMD, sunduğu ürünlerle, kendilerine has teknolojileri ve pozitif yanlarıyla oyun severlerin kalbine taht kurmuş durumda. Bu iki dev firma yıllardır büyük bir rekabet içindeler ve oyuncuları mutlu edebilme başarıları da elbette bu rekabetten doğuyor. Nvidia ve AMD ile ilgili ilk söylememiz gereken, her iki firmanın da ekran kartı değil, grafik işlemcisi konusunda çalıştığı. Satın almayı düşündüğünüz ekran kartında da göreceğiniz gibi her ne kadar kalbinde Nvidia veya AMD GPU'su bulundursa da dışında genellikle farklı bir markayla karşılaşıyorsunuz. GPU çözümünü AMD veya Nvidia ile çözen firmalar, GPU'nun etrafını saran diğer donanımları hazırlayarak ortaya bir ekran kartı çıkartıyorlar.
Ekran kartı seçiminde AMD veya Nvidia mı sorusunu yanıtlamanız elbette kullandığınız veya satın alacağınız işlemci seçimine de bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Ancak hangisini tercih ederseniz edin, her iki markanın da kendine göre artılarının olduğunu tahmin etmek zor değil. Dikkat etmeniz gerekenler GPU seçiminin yanında ekran kartının üzerindeki ayrıntılarda da gizli. Mesela tek fanlı ekran kartlarından ziyade çift fanlı ekran kartlarını tercih etmeniz ve ek soğutma plakalarıyla donatılan modellere yönelmeniz kararlı bir performansa sahip olmak için oldukça önem arz ediyor. Ama bir konu var ki çoğu kişinin aklını en çok karıştıranlardan biri. Şimdi isterseniz ona değinelim.

Bellek hızı ne olacak?

Ekran kartında bulunan bellek miktarı ne kadar yüksekse o kadar yüksek performans alacağınıza ilişkin genel düşünce aslında pek de gerçeği yansıtmıyor. Özellikle alt seviyelere inildikçe ortaya çıkan bu gerçek, düşük fiyatlı ancak yüksek bellek değerine sahip ekran kartlarından kaçınmanız gerektiğini ortaya koyuyor. Bu bellek değerinin önemsiz bir şey olduğu anlamına gelmez tabi. Bellek miktarı önemli ancak tek başına değil, bunun yanında satın alacağınız ekran kartının seviyesi de önem teşkil ediyor.
Güncel olmayan veya düşük seviyede bir ekran kartı alır, ancak ekran kartının yüksek bellek seviyesine güvenerek tüm oyunlarda iyi bir performans alacağınıza ilişkin bir düşünceye kapılırsanız muhtemelen yanılırsınız. O nedenle ekran kartı satın alırken aramanız gereken sadece yüksek bellek kapasitesi değil, doğru ekran kartı seviyesinde kullanılan doğru bellek seviyesi olmalı. Peki, ekran kartının seviyesini ve güncelliğini nasıl anlayacaksınız?

Detayları kodlarında gizli

Ekran kartı satın alırken bakmanız gereken sadece bellek değerleri değil, isimlerinde gizledikleri anlamlar da olmalı. Kartların isimlerine ve rakamlarına dikkat ederek nasıl bir performans vereceklerini, isteklerinizi karşılayıp karşılamayacaklarını hızlı bir şekilde anlayabilirsiniz. Eğer ekran kartı tercihinizi AMD tarafından kullanacaksanız, Radeon serisinde sunulan modellerin numaralarına şöyle bir göz atarak ekran kartının güncelliğini anlayabilmeniz mümkün. Dört haneli sayının ilk hanesi ekran kartının neslini belirtirken, ikinci hanesi sınıfını ve üçüncü hanesiyse seviyesini gösteriyor. Eğer güncel oyunları oynamak için bir sistem topluyor ve tercihinizi AMD'den yana kullanıyorsanız size tercihinizi Radeon 7000 serisininden yapmanızı tavsiye edebiliriz.
nvıdıa ekran kartı ile ilgili görsel sonucuNvidia tarafına bakacak olursak, Nvidia da rakamlardan ziyade bir de GT ve GTX gibi kodlar bulunduğunu görüyoruz. Bu kodlar arasında GTX en üst seviyeyi işaret ederken, GTS orta, GT ise giriş seviyesi ekran kartlarını temsil ediyor. Bu kodlardan sonra gelen rakamlar da yine kartın güncelliğini işaret ediyor. Bu rakamlarda özellikle ikinci hane ekran kartının göstereceği performansı ortaya koyuyor. Yine eğer oyun bilgisayarı hazırlayan okurlarımız için Nvidia tarafından bir tavsiyede bulunmamız gerekirse tercih edecekleri ekran kartının GTX seviyesinde olması gerektiğini söyleyebiliriz.
Çok yüksek performans beklemiyorsanız bile eğer harici ekran kartı alacaksanız artık en azından orta seviye modellere göz atmanızın daha doğru olacağı. Zira gelişen teknolojiyle birlikte artık yerleşik ekran kartları da performans anlamında kendini yeniledi ve hatta giriş seviyesi harici ekran kartlarına kafa tuttuklarını da rahatlıkla söylenebilir. O nedenle almışken en azından orta seviye bir ekran kartına yönelmeniz daha doğru olacaktır. Şimdi asıl konumuza dönelim

NVIDIA' MI AMD'Mİ

Yukarıda da belirttiğim gibi ekran kartlarının isimlerinden özelliklerini anlayabilir, kendi ihtiyacınıza uygun olanı seçebilirsiniz. Hangi markanın daha iyi diye sorarsanız oyun vb. işlerde nvıdıa bu işte bir adım önde. Fakat  bütçe olarak nvıdıa amdeden biraz daha pahalı. Bu nedenle oyun vb. için ekran kartı düşümüyorsanız ve elinizde yeterli para varsa nvıdıa daha iyi bir seçim. Fakat Amd' ninde kötü olduğu kesinlikle söylenemez.Oyun için Amd'yide kullanabilirsiniz elbet ancak nvıdıa bu işte daha iyi durumda. Eğer oyun oynamak için ekran kartı istemiyorsanız kesinlikle Amd' yi öneririm. Hem fiyat olarak daha rahat hemde işlemlerinizi kolayca yapabilirsiniz

PlayStation 4 VS XBOX One


     PlayStation 4       VS        XBOX One

İlk önce sistem özelliklerini inceleyelim. 

Playstation 4'ün Sony Tarafından Açıklanan Sistem Özellikleri:

·         Anakart: AMD tarafından özel olarak tasarlanmış anakart.
·         İşlemci: Düşük güç tüketen x86-64, 8 çekirdekli AMD "Jaguar" işlemci
·         Grafik ünitesi: 1,84 TFLOPS, yeni nesil AMD Radeon™ tabanlı grafik motoru
·         RAM: 8GB - GDDR5 - 5500 MHz
·         Medya oynatıcılar: Blu-ray Drive 6X, DVD 8X
·         Giriş/Çıkış: 2x USB 3.0, HDMI, AUX, Dijital Çıkış (Optik)
·         Bağlantı: Ethernet 10/100/1000, Wi-Fi 802.11 b/g/n, Bluetooth 2.1

XBOX One'ın Sistem Özellikleri :

 ·        İşlemci : AMD 1.75GHz 8 çekirdek
 ·        GPU AMD : Radeon tabanlı 1.23Tflops
 ·        Bellek : 8GB - DDR3 - 2133MHz
 ·        Depolama : 8GB - 500GB - 1TB (1024GB)
 ·        (sadece özel paketler için ve yeni Xbox One versiyonu ile)
 ·        Sürücüler : DVD/BLU-RAY
 ·        Bağlantılar : HDMI, USB 3.0, Ethernet, IEEE 802.11 b/g/n

Bu iki oyun konsoluda çıktığı andan beri insanları ortak bir sonuca varamadığı soru '' Hangisi daha iyi ? '' sorusudur. Sony'nin daha fazla PS4 satmasının tek sebebi, alışkanlıklar değil. Bu durumun en büyük sebeplerinden biri de, konsolun istikrarlı bir şekilde 60fps ve 1080p çözünürlük listelerine ulaşmayı başarması. PS4, Xbox One'a göre, az da olsa güçlü bir sisteme sahip ancak aradaki fark çok belirgin olmayabiliyor.
Bu noktada oyun bilgisayarlarını ve Wii U'yu bir kez daha hatırlatmak gerekebilir. Üst seviye bir oyun bilgisayarı, hemen her zaman PS4 veya Xbox One'dan bariz bir şekilde daha iyi çalışacaktır. PC oyunculuğunun çalışma sistemi bu şekilde işlemekte ve eğer aldığınız her oyundan en yüksek performansı bekliyorsanız, bu yönde ilerlemeniz daha doğru olabilir. Bu durum, Wii U ile karşılaştığımız durumun tam tersi olarak karşımıza çıkıyor. Wii U oyunları görsel olarak genelde çok güzel olsa da, konsolun genel performansı, yeni nesil rakiplerinden ziyade PS3 ve Xbox 360'a daha yakın bir yerlerde bulunuyor. Pek çok oyun üreticisinin bu sistemi tercih etmiyor olmasının en büyük sebebi de bu.
Doğruyu söylemek gerekirse, eğer bir oyun PS4'te sorunsuz çalışıyorsa, Xbox One'da da sorunsuz çalışıyor. Aynı şekilde, herhangi bir oyundaki sorunlar her iki konsolda da ortaya çıkıyor. Başka bir deyiş ile, her iki platfor için çıkan bir oyunun Xbox One'da çalışıp da PS4'te çalışmaması ya da sorunlu çalışması, pek ihtimal dahilinde değil.
Görsel anlamda bakıldığında da her iki konsol arasında çok büyük bir fark olduğunu söylemek mümkün değil. Eğer bu konsollardan birine sahipseniz, oynadığınız bir oyunu diğer konsolda görüp, "bu daha iyiymiş" demeniz mümkün değil.
Genel olarak, performans alanında PS4'ün ufak bir avantajı olduğu söylenebilir ancak bu fark, herhangi bir oyunu etkileyecek kadar büyük değil ve bu iki sistemin karşılaştırmasındaki en önemsiz etken , performans gibi görünüyor.



·         

INTERNETTEN KAZANÇ SAĞLAMANIN YOLLARI

PTC Sistemi ile Kazanç Sağlanır mı?

Öncelikle anlatmak istediğim sistem halen gördüğüm kadarı ile popüler olan PTC sistemi. Bilmeyenler için kısaca sistemi tanıtacak olursak bu hizmeti veren bir siteye üye oluyorsunuz. Bu site yerli de olabilir yabancı da. PTC siteleri size her gün belirli sayıda reklam linkleri verir ve sizden bunları tıklayarak açılan reklam videosu ya da web sitesinde belirli bir süre kalmanızı ister bu süre 30 sn ile 1 dakika arasındadır genellikle. İzlediğiniz her reklam ya da ziyaret ettiğiniz her site için size belirli bir ödeme verir.
Sistemi anladığımıza göre gelelim kazandırıp kazandırmayacağına. Size şunu söylemeliyim ki tamamen zaman kaybı. Eğer böyle bir web sitesi içerisinde iseniz tavsiyem boşuna uğraşmayın.
Peki, neden kazandırmaz diyeceksiniz anlatayım. Bu tip kazanç olanaklarında fazlası ile “scam” yani sahte dolandırıcı siteler mevcuttur. Siz daha ne olduğunu anlamadan bir bakmışsınız kapanıverir ve tüm emekleriniz boşa gider. Hem diyelim ki sahte bir site değil reklamlara tıkladınız her tıklama başına 0,01$ ile 0,05$ gibi bir ücret verirler. Yeni üye olduğunuzda tıklayacağınız reklam sayısı 10 veya daha fazladır fakat biraz kazanmaya başladığınızda bu reklam sayısı 3 ya da 1'e kadar düşer.
Bir de tabi tıklama başına parayı hemen alamazsınız minimum bir ödeme miktarı vardır. Genellikle 15$ veya 20$ arası bir tutardır bu ama gelin bir hesap yapalım;
Tıklama başına alacağınız miktar 0,05$ olsun (maksimumu bu kadardır çünkü)
1$ elde etmek için kaç tıklama yapmalısınız sizce 20 tıklama, yani günde ortalama 5 reklam tıklasanız 1$ 'ı 4 günde kazanırsınız.
Minimum ödenen tutar 20$ ise bu parayı 80 gün gibi bir zamanda kazanırsınız.
Eminim aklınızdan 80 günde kimse kimseye 20$ vermez diyorsunuz ve belki de size bu sistem makul geliyor ama inanın bu tablo en iyimser tarafından çizildi. Yine de uğraşmak istiyorsanız siz bilirsiniz.

Upload Yaparak Kazanç Sağlanır mı?

Online para kazanma yöntemlerinden bir tanesi de Upload yaparak kazandıran sistemlerdir. Sistemin işleyişi şu şekildedir. Bazı dosya paylaşım siteleri bünyelerine upload yapılan dosyalar için üyelerine belirli ücretler verir. Bu tip sitelere üye olursunuz ve elinizde bulunan ve insanların ilgisini çekeceğine inandığınız dosyaları bu sitelere yüklersiniz.
Sizin yüklediğiniz bu dosyaları başkaları belirli bir sayıda indirdiğinde bu web siteleri size belirli miktarlarda ücret verirler. Bu ücretler genellikle 5$ ile 30$ arasında değişir ve 1000 ile 5000 arası yüklediğiniz dosyaların indirilmiş olması gerekir. Sizinde anlayacağınız gibi biraz zaman isteyen zahmetli bir iştir ama zamanı olup da bu işi yapanlar hiçte yadsınmayacak bir gelir elde ederler. Ayrıca burada size ufak bir tavsiyede bulunayım bu tür bir işle meşgul olacaksanız mutlaka 5 ila 10 forum sitesinde aktif üye olun böylece oralarda upload yaptığınız bu dosyaları paylaşabilirsiniz.
Bu makaleyi burada bitirmek istiyorum. Fikrimce uzun makaleler pek okunmuyor bu sebeple konunun devamını başka bir makalede yazmak istiyorum. Umarım sizlerde internetten “online” işler yaparak kazanmanın zevkine varabilirsiniz. 
Sosyal ağlardan nasıl kazanç sağlanır ?
İnternetten kazanç sağlamayı hedeflemiş yada marketing sektöründen gelir elde etmeyi düşünen dostlarımızın hepsinin aklında tek bir soru var.
Nasıl bir yol izlemeliyim acaba ?
Aslında bu soru çok değerli ve ne istediğiniz bilen insanların sorduğu anahtar bir soru.

İnternet kullanılarak elde edilen bir çok gelir var bunlardan belli başlıları ;
İnternet reklamcılığı ,
Arama motoru reklamcılığı ,
Tıklama başı reklam kampanyaları ,
Makale yazarak kazanç sağlama ,
Blog yazarlığı ile kazanmak ,
E -ticaret yaparak kazanç sağlamak ,
Upload ederek kazanç sağlamak .
Ve daha binlerce yol ile kazanç sağlayabiliyorsunuz.

Sosyal ağların desteği ile gelir elde etme !
Bildiğiniz gibi günlük yaşantımızda bir çok sosyal ağdan kazanç sağlayabilir , part time başladığınız bu işi büyüttüğünüzde ana işiniz haline gelebilir.
Facebook , twitter , digg , linkedin , friedfeed , myspace , netlog , yonja , ve daha binlerce yerli ve yabancı siteyi hergün kullanıyoruz.
Her gün saatlerce , dakikalarca zaman geçirdiğimiz bu sosyal ağlar biz , blog yazarlarına her ay  binlerce lira kazanç sağlıyor.

Sosyal ağlardan nasıl kazanç sağlanır ?
Her gün yeri geliyor her saat facebook , twitter ve daha onlarca siteyi kullanıyoruz.
Resim paylaşıyoruz ,
Anlık ileti atıyoruz ,
Bir içeriği beğeniyoruz ,
Tanıdığımız yada tanımadığımız insanların profillerini inceliyoruz ,
Peki sadece bu çalışmaları yaparak zaman kaybederken para nasıl kazanılır hiç düşündünüz mü ?
Kaç öğrenci harçlığını çıkarıyor ,
Kaç emekli ev bakıyor ,
Kaç işsiz insan için bu su sosyal ağlar umut kapısı oldu  biliyor musunuz ?

Youtube , Dailymotion ‘dan kazanç elde etmek !
Aramızda youtube ve dailymotion’ı kullanmayan hemen hemen hiç yok gibi. Televizyonlar bile artık içerik bulamıyor ve bu mecraları kullanıyor.
Çekilen video ve yayınlanan ses kayıtları binlerce milyonlarca tıklama alıyor. Ürün sahipleri deli gibi kazanıyor.
Saygılar...